Yazar: Kl. Psk. Elif Göllü – Bağımlılık Terapisti

Bağımlılık, hem bireyin hem de çevresindeki insanların yaşamını önemli ölçüde etkileyen, kronik ve tekrarlayan bir durumdur. Bağımlılık psikoterapisi, bu zorlu süreçle başa çıkmada etkili bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Bu yazıda, bağımlılık psikoterapisinin ne olduğunu, hangi unsurları içerdiğini ve etkili olabilmesi için nasıl bir yaklaşım gerektiğini bilimsel bir bakış açısıyla ele alacağız.
Bağımlılık Psikoterapisi Nedir?
Bağımlılık psikoterapisi, kişinin bağımlı olduğu madde ya da davranışa karşı psikolojik bir dayanıklılık geliştirmesini ve sağlıklı başa çıkma becerileri kazanmasını amaçlayan yapılandırılmış bir terapi sürecidir. Bağımlılık, yalnızca bir irade meselesi olarak görülmemeli; biyolojik, psikolojik ve sosyal bileşenleri olan karmaşık bir durum olarak ele alınmalıdır. Bu bağlamda bağımlılık psikoterapisi, bireyin bağımlılığını tetikleyen duygusal ve bilişsel süreçleri anlamasını, duygu düzenleme ve stresle başa çıkma becerilerini geliştirmesini sağlar. Böylece birey, bağımlılıktan kurtulma sürecinde desteklenir ve yeniden düşme riskini azaltır.
Bağımlılık Psikoterapisinin Bilimsel Dayanakları
Araştırmalar, bağımlılık psikoterapisinin etkili sonuçlar doğurduğunu göstermektedir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), motivasyonel görüşme (MI) ve diyalektik davranış terapisi (DBT) gibi terapi yöntemleri, bağımlılık psikoterapisinde sıklıkla kullanılan ve etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerdir. Bağımlılık tedavisinde en önemli unsurlardan biri, bireyin bağımlılıkla ilişkili düşünce ve davranışlarını fark etmesi ve bunları yönetebilir hale gelmesidir. Bu nedenle bağımlılık psikoterapisi, kişinin sadece maddeyi ya da bağımlılığı bıraktığı değil, yaşamına dair genel bir yeniden yapılanma sürecine girdiği bir terapi şeklidir.
Bağımlılık Psikoterapisinin Unsurları ve Süreci
Bağımlılık psikoterapisi, kişiye özel bir yaklaşımla ilerler. Temel terapi süreci şu unsurları içerir:
Değerlendirme ve Hedef Belirleme: Terapist, kişinin bağımlılık geçmişini, risk faktörlerini, tetikleyicileri ve bireyin bağımlılıkla ilişkili sorunlarını detaylı olarak değerlendirir. Bu aşamada, terapi sürecinin hedefleri belirlenir.
Psiko-eğitim: Bireye bağımlılıkla ilgili bilgi verilerek, bağımlılığın biyolojik, psikolojik ve sosyal yönleri açıklanır. Bu sayede birey, bağımlılığın bir irade meselesi olmadığını, karmaşık bir süreç olduğunu kavrar.
Duygu Düzenleme ve Baş Etme Stratejileri: Bağımlılık psikoterapisi, kişinin stresle başa çıkabilme becerilerini güçlendirmeyi amaçlar. Özellikle kaygı, öfke ve çaresizlik gibi bağımlılığı tetikleyen olumsuz duyguları yönetme becerisi kazandırılır.
Bilişsel ve Davranışsal Müdahaleler: Bağımlılık psikoterapisinde, bireyin bağımlılıkla ilişkili olumsuz düşüncelerini ve işlevsiz davranışlarını değiştirmeye yönelik bilişsel yeniden yapılandırma ve davranışsal müdahaleler uygulanır.
Sosyal Destek ve Yeniden Entegrasyon: Bireyin sosyal çevresinde destek sistemleri oluşturması ve bağımlılık sonrası hayata yeniden entegre olması sağlanır.
Tekrarlama Önleme (Relapse Prevention): Bağımlılık psikoterapisi sürecinde, yeniden başlama riskini azaltmak için tetikleyicilere karşı farkındalık geliştirme ve kriz yönetimi becerileri öğretilir.
Bağımlılık Psikoterapisi Hangi Durumlarda Etkilidir?
Bağımlılık psikoterapisi, başta madde bağımlılığı, alkol bağımlılığı, kumar bağımlılığı, teknoloji ve internet bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıklar olmak üzere birçok bağımlılık türünde etkilidir. Ancak tedavi süreci her birey için farklıdır; bağımlılığın türüne, kişinin yaşam koşullarına, psikolojik özelliklerine ve sosyal destek sistemlerine göre şekillendirilir. Bağımlılık psikoterapisi, bağımlılıkla mücadelede yalnızca bağımlılığı sona erdirmeye değil, bireyin sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesine de katkı sağlar.
Bağımlılık Psikoterapisi Ne Değildir?
Bağımlılık psikoterapisi, "bir defa terapiye gelerek bağımlılıktan kurtulma" gibi bir yaklaşımla yanlış anlaşılmamalıdır. Bu terapi, bireyin bağımlılıktan kurtulma sürecinde sürdürülebilir değişiklikler yapmasını amaçlayan, düzenli ve uzun süreli bir destektir. Ayrıca, bağımlılık psikoterapisi sadece maddeyi bırakmayı hedeflemez; bireyin yaşam tarzında köklü bir değişim yaratmayı ve sağlıklı baş etme mekanizmaları geliştirmeyi amaçlar. Dolayısıyla, bağımlılık psikoterapisi “irade gücünü artırma” veya “çabuk çözüm sağlama” yöntemi değildir. Bireyin uzun vadeli bir iyileşme süreci için duygusal, bilişsel ve davranışsal destek almasını içerir.
Sonuç
Bağımlılık psikoterapisi, bağımlılığın karmaşık yapısını ele alan, bireyin duygusal ve bilişsel süreçlerini destekleyerek sağlıklı bir yaşama adım atmasına olanak tanıyan güçlü bir terapi yöntemidir. Bu süreçte, kişinin kendisiyle ilgili farkındalık kazanması ve yaşam tarzında sürdürülebilir değişiklikler yapması önemlidir. Bağımlılık gibi zorlayıcı bir süreçten çıkış, ancak kararlı bir terapi süreci ve bireyin aktif katılımıyla mümkün olabilir.
Unutmayın ki bağımlılık tedavisinde başarılı bir süreç, bireyin bağımlılıkla olan ilişkisini anlaması, yeni baş etme stratejileri geliştirmesi ve hayatına yeniden yapılandırıcı bir perspektifle bakmasıyla gerçekleşir.
Commentaires